Eskiden çok çok eskiden önce yazmış olduğum bir yazı.. Yazının güzelliğinden ziyade maksat arşiv kalsın diye şuralara bir yerlere sıkıştırıyorum..
Bir gün bizde gideceğiz bu dünyadan ardımızdan iyi kötü bir şeyler söylecekler
Yüzümüze karşı söylenmeyenler ardımızda bir bir dile dökülecek
Bir gün bizde gideceğiz bu dünyadan hiç yaşanmamış, hiç yaşamamış gibi
Yaşamışsak güzel bir şeyleri başkasını yaşatırken yaşamışız
Eğer bir şeyler için gülmüşsek yine başkasını güldürürken gülmüşüz
Aslında yaşamak, gülmek veyahut mutlu olmak bizlere uzak kavramlar
Bizler mutluluğu ve yaşamı dünyadan uzak başkalarının gözlerinin içinde buluruz
Bir gülümse, bir tebessüm, bir hayır duası almışsak o zaman yaşadığımızı hissetmişiz
Yine de bir gün ansızın gidersek buralardan bizi öldüren sevenlerin hüznü olacaktır
Bir gün bizde gideceğiz bu dünyadan, gideceğimizden hiç haberdar değilken
Gittiğimiz gün belki bizim en mutlu günümüz olacak, haber vermeden gideceğiz buradan
Bir gün gideceğiz buralardan aslında gitmek değil bizim ki bizi alıp götürecekler
Belki de gideceğimiz yere en uzak kaldığımız bir zamanda bizi alıp götürecekler
Bizleri habersiz alıp götürdükleri yerde mahşeri bir kalabalığın içinde bulacağımız kendimizi
Tanıdık yüzler göreceğiz ; sevincimiz, hüznümüz pişmanlık ve umudumuz yeniden dirilecek
Biz dirileceğiz, hayat dirilecek, umut dirilecek, arkadaşlarımız, sevdiklerimiz, şehitlerimiz dirilecek Ölüm dirilecek, yeis dirilecek, düşmanlarımız dirilecek
Hatta asla dirilmez dediğimiz o taş kalpler bile dirilecek
Hiç yaşamamış insanlar gibi o mahşeri kalabalıkta ilk defa yaşayacak, ruhumuza can bulacağız
Bir gün bizi de alıp götürecekler bu diyardan, milyarlarca insanın gittiği gibi gideceğiz
Gidişimiz bir fark yaratmayacak kalanlarımız için, milyarlarca insanın bizde bir fark yaratmadığı gibi
Bir gün bizi götürürlerse bu diyardan en mutsuz olduğumuz anda bizi götürsünler
Bize en uzak kavramın mutluluk olduğu bir yerde mutluluğa bizleri alırken ulaşmak isteyeceğiz